Arslanpençesinin yararları
Arslanpençesi (Alchemilla vulgaris/arvensis),halk dilinde şebnemli ve arslanayağı adıyla da anılır. Genelde, orman ve yol kıyılarında, bayırlarda, yüksek yörelerdeki nemli çayırlarda,ve dağlık bölgelerde yetişir. Güzel bir görünümü olan, 7-9 parmaklı yapraklarının kenarları dişlidir. Oldukça sağlam olan sapı pek yüksek değildir ve pek dikkat çekmeyen sarımsı yeşil yaprakları özellikle Mayıs'tan Haziran'a kadar, ama daha sonraları da görülebilir. Bitkinin yaprakları bazen toprağın üstüne kapanırlar ve sabahleyin yaprağın ortasında bir çiğ damlası görülür. Bin metrenin üstündeki bölgelerde arslanpençesi daha çok gümüş rengindedir ve kireçli topraklarda olduğu kadar, ilk kütle zeminlerinde de yetişir. Her iki bitki cinsi de, çiçek açma zamanında tümüyle, daha sonra ise yalnızca yaprak olarak toplanır ve kurutulur.
Özellikle kadın hastalıklarına karşı kullanılır. Hıristiyanlığın ilk günlerinden beri Bakire Meryemin adıyla anılmıştır. Arslanpençesi, yalnızca adet görme düzensizlikleri, dölyolları akıntısı, dölyatağı (rahim) şikayetleri ve menopoz çağındaki rahatsızlıklarda rahatlatıcı etkiler yapmakla kalmayıp, ergenliğe geçişte de, civanperçemi ile birlikte kullanıldığında, adet görmeyi düzene sokar.
Bazı genç kızlarda adet hallerinin doktorların verdiği ilaçlarla bile başlamaması durumunda, arslanpençesi civanperçemi ile eşit karıştırılarak kullanıldığında, her şeyi yoluna koyar. Arslanpençesi, toplattırıcı olarak da çok etkilidir ve çabuk iyileştirir. Yara ateşlenmesine, apseli yaralara ve ihmal edilmiş çıbanlara karşı, su toplayıcı ve kalp güçlendirici ilaç olarak kullanılır. Diş çektirdikten sonra, arslanpençesi çayı, önerilebilecek ilaçların en başında gelir. Yinelenen gargaralar sayesinde, yara bir gün içinde kapanır. Ayrıca, kas ve organ yorgunluklarında ve kansızlık hallerinde de yardımcı olur.
Zor doğum yapan ve düşük yapmaya yatkın kadınlarda, ceninin dölyatağındaki durumunu sağlamlaştırmakta, doğum yaralanmaları ve dölyatağı gevşekliğinde, dölyatağı kasları yorgunluğunda arslanpençesi en önde gelen yardımcıdır. Bu tür kadınlar, üçüncü aydan sonra bitki çayını içmelidirler. O, tüm kadın hastalıklarında kullanılabilen, her derde deva bir bitkidir ve çobançantas ile birlikte kullanıldığında, dölyatağı sarkmasında (prolapsus) ve fıtıklarda bile yardımcı olur. Bu son iki rahatsızlıkta, elden geldiğince, yeni toplanmış taze aslanpençesinin çayından günde 4 bardak içilmelidir. Ayrıca, belirli bölgelere çobançantası tentürü ile masaj yapılmalıdır . Dölyatağı sarkmalarında (prolapsus), masaja vajinanın üstünden başlayarak, yukarı doğru çıkılmalıdır. Bu durumlarda, aynı zamanda civanperçemi oturma banyoları da yapılmalıdır.
Atalarımız bu bitkiyi yara otu olarak, sara ve kırıklarda, içten ve dıştan kullanırlarmış. İşte, çok eski bir bitki kitabından birkaç satır : “Bir insan hasta olduğunda, ister genç ister yaşlı olsun, iki avuç dolusu aslanpençesini bir litre suya atsın ve suyu, içinde katı bir yumurta pişecek kadar kaynattıktan sonra ondan içsin.” Günümüzde bu bitki, çok eski çağlardan beri kanıtlanmış olduğu yerini yeniden almıştır. özellikle İsviçreli Herbalist Künzle belirtiyor : “Eğer bu bitki zamanında ve uzun bir süre kullanılmış olsaydı, kadın hastalıkları ile ilgili ameliyatların üçte ikisine gerek kalmazdı. ”
Yüksek yerlerde yetişen bitkilerin yapraklarının altı parlak gümüş renginde olur. Bitkinin bu türü özellikle bedende yağ birikimine karşı başarıyla kullanılabilir. Günde 2-3 bardak çay uygundur. Uyku düzensizliği çekenlere de çok yardımcı olur. Şeker hastaları ondan sık sık içmelidirler. Banyo sularına arslanpençesi kaynama suyu eklenen güçsüz çocuklar, kısa süre içinde güçlenmeye başlarlar. Bir banyo için 200g kuru bitki kullanılır. Çobançantası bölümünde de belirtilmiş olduğu gibi, arslanpençesi, çobançantası ile birlikte, kas erimesi ve ağır, iyileştirilemez kan hastalıklarına karşı kullanılır. Skleroz’da (organ sertleşmesi) da bu çok değerli bitki büyük yardımlar sağlar. Yeni edindiğim bilgilere göre, arslanpençesi çayı, içilerek ve kalp banyolarında uygulanılarak, ağır kalp kası hastalıklarında çok kısa bir süre içinde önemli iyileşmeler sağlıyormuş. Yaradan'ımız, çok değerli bir kayra olarak, her hastalık için bir şifalı bitki yetişmesini sağlamış. Bunun için O'na hiçbir zaman yeterince teşekkür edemeyiz!
Kullanım Biçimleri :
Çay hazırlamak : Yarım tatlı kaşığı kurutulmuş ve ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve demlenmesi için 5-6 dakika kadar beklendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilir.
Banyo Katkısı : Bir tam banyo için 5-6 avuç dolusu taze bitki veya 200g kurutulmuş bitki, gece boyunca soğuk suda bekletilir. Ertesi gün, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için 5-6 dakika bekledikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir.
Bitki Lapa Kompresi : Yeterince taze bitki iyice yıkanır, bir tahta tablanın üstünde merdane ile iyice ezilir ve hasta bölgeye uygulanır..
Özellikle kadın hastalıklarına karşı kullanılır. Hıristiyanlığın ilk günlerinden beri Bakire Meryemin adıyla anılmıştır. Arslanpençesi, yalnızca adet görme düzensizlikleri, dölyolları akıntısı, dölyatağı (rahim) şikayetleri ve menopoz çağındaki rahatsızlıklarda rahatlatıcı etkiler yapmakla kalmayıp, ergenliğe geçişte de, civanperçemi ile birlikte kullanıldığında, adet görmeyi düzene sokar.
Bazı genç kızlarda adet hallerinin doktorların verdiği ilaçlarla bile başlamaması durumunda, arslanpençesi civanperçemi ile eşit karıştırılarak kullanıldığında, her şeyi yoluna koyar. Arslanpençesi, toplattırıcı olarak da çok etkilidir ve çabuk iyileştirir. Yara ateşlenmesine, apseli yaralara ve ihmal edilmiş çıbanlara karşı, su toplayıcı ve kalp güçlendirici ilaç olarak kullanılır. Diş çektirdikten sonra, arslanpençesi çayı, önerilebilecek ilaçların en başında gelir. Yinelenen gargaralar sayesinde, yara bir gün içinde kapanır. Ayrıca, kas ve organ yorgunluklarında ve kansızlık hallerinde de yardımcı olur.
Zor doğum yapan ve düşük yapmaya yatkın kadınlarda, ceninin dölyatağındaki durumunu sağlamlaştırmakta, doğum yaralanmaları ve dölyatağı gevşekliğinde, dölyatağı kasları yorgunluğunda arslanpençesi en önde gelen yardımcıdır. Bu tür kadınlar, üçüncü aydan sonra bitki çayını içmelidirler. O, tüm kadın hastalıklarında kullanılabilen, her derde deva bir bitkidir ve çobançantas ile birlikte kullanıldığında, dölyatağı sarkmasında (prolapsus) ve fıtıklarda bile yardımcı olur. Bu son iki rahatsızlıkta, elden geldiğince, yeni toplanmış taze aslanpençesinin çayından günde 4 bardak içilmelidir. Ayrıca, belirli bölgelere çobançantası tentürü ile masaj yapılmalıdır . Dölyatağı sarkmalarında (prolapsus), masaja vajinanın üstünden başlayarak, yukarı doğru çıkılmalıdır. Bu durumlarda, aynı zamanda civanperçemi oturma banyoları da yapılmalıdır.
Atalarımız bu bitkiyi yara otu olarak, sara ve kırıklarda, içten ve dıştan kullanırlarmış. İşte, çok eski bir bitki kitabından birkaç satır : “Bir insan hasta olduğunda, ister genç ister yaşlı olsun, iki avuç dolusu aslanpençesini bir litre suya atsın ve suyu, içinde katı bir yumurta pişecek kadar kaynattıktan sonra ondan içsin.” Günümüzde bu bitki, çok eski çağlardan beri kanıtlanmış olduğu yerini yeniden almıştır. özellikle İsviçreli Herbalist Künzle belirtiyor : “Eğer bu bitki zamanında ve uzun bir süre kullanılmış olsaydı, kadın hastalıkları ile ilgili ameliyatların üçte ikisine gerek kalmazdı. ”
Yüksek yerlerde yetişen bitkilerin yapraklarının altı parlak gümüş renginde olur. Bitkinin bu türü özellikle bedende yağ birikimine karşı başarıyla kullanılabilir. Günde 2-3 bardak çay uygundur. Uyku düzensizliği çekenlere de çok yardımcı olur. Şeker hastaları ondan sık sık içmelidirler. Banyo sularına arslanpençesi kaynama suyu eklenen güçsüz çocuklar, kısa süre içinde güçlenmeye başlarlar. Bir banyo için 200g kuru bitki kullanılır. Çobançantası bölümünde de belirtilmiş olduğu gibi, arslanpençesi, çobançantası ile birlikte, kas erimesi ve ağır, iyileştirilemez kan hastalıklarına karşı kullanılır. Skleroz’da (organ sertleşmesi) da bu çok değerli bitki büyük yardımlar sağlar. Yeni edindiğim bilgilere göre, arslanpençesi çayı, içilerek ve kalp banyolarında uygulanılarak, ağır kalp kası hastalıklarında çok kısa bir süre içinde önemli iyileşmeler sağlıyormuş. Yaradan'ımız, çok değerli bir kayra olarak, her hastalık için bir şifalı bitki yetişmesini sağlamış. Bunun için O'na hiçbir zaman yeterince teşekkür edemeyiz!
Kullanım Biçimleri :
Çay hazırlamak : Yarım tatlı kaşığı kurutulmuş ve ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır ve demlenmesi için 5-6 dakika kadar beklendikten sonra süzülür. Günde 2-3 bardak içilir.
Banyo Katkısı : Bir tam banyo için 5-6 avuç dolusu taze bitki veya 200g kurutulmuş bitki, gece boyunca soğuk suda bekletilir. Ertesi gün, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için 5-6 dakika bekledikten sonra süzülür ve banyo suyuna eklenir.
Bitki Lapa Kompresi : Yeterince taze bitki iyice yıkanır, bir tahta tablanın üstünde merdane ile iyice ezilir ve hasta bölgeye uygulanır..
Konular
- Kızılcık C Vitamini Deposu
- Cevizin Faydaları Nelerdir?
- Doğal mucize: Mavi Anemon Çiçeği
- Yaban mersini şeker hastalığına iyi geliyor
- Elmanın Faydaları Nelerdir?
- Kuşotunun Faydaları Nelerdir?
- Adaçayının Faydaları
- Kansere çareyi 'endemik bitki'de arıyorlar
- Kuru üzümün faydaları
- Mine çiçeğinin faydaları
- Böğürtlen kansere çare oluyor
- Şikayetlerinize iyi gelecek 4 şifalı bitki
- Isırgan Otunun Faydaları
- A dan Z ye şifalı bitkiler
- Maydanozun Faydaları
- Arslanpençesinin yararları
- Polenin faydaları
- Adet Ağrısını Hafifleten Mucize Bitki
- Mısır püskülünün faydaları
- At kuyruğu bitkisinin faydaları
- Mercanköşk bitkisinin faydaları
- Bitki çayları içerken dikkat edilmesi gerekenler
- Karanfilin faydaları
- Papatyanın faydaları
- Tarçının faydaları
- Ihlamurun faydaları
- Bitki çayları nasıl hazırlanmalı?
- Pelin otunun yararları
- Bitki Çayları ve Faydaları
- İncirin faydaları