Bitkiler | Konular | Kitaplar

Isırgan Otunun Faydaları

Şifası kök, sap ve yaprak ve çiçeğindedir. Bitki ne kadar taze olursa tedavi gücü o oranda fazladır. Kışın kullanımı için Mayıs ayında toplanıp, kurutulmalıdır. Tohumları ise Temmuz- Ağustos aylarında toplanıp, gölgede kurutulmalıdır.

Yaprak tüycüklerinin köklerinde bulunan histamin benzeri bir madde nedeni ile şiddetli kaşıntılara neden olur.

A-C vitamini ihtiva eder.(C,K ve E vitaminlerini içeriyor mu bakk!)
İçeriğinde demir ve bağırsak, karaciğer, pankreas ve safra kesesi salgılarını uyaran "sekretin " isimli bir madde vardır.

*Kanser den bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden koruyucu etkisi vardır.

*Siyatik, lumbago ağrılarını giderir.1- 200gr'lık 6 tam ısırgan otu banyosu 6 ay boyunca yapılır.

(Ayak eklemlerinden başlamak üzere dıştan kalçaya kadar ve oradanda bacağın iç tarafından topuğa kadar yavaşça sürülür. Bu iki kez daha yinelenir ve son olarak kalçadan başlayarak kaba etten aşağıya doğru inilir. Gerektiğinde daha başka bölgelerde aynı biçimde uygulanabilir. Kaşıntıyı önlemek için o bölgeye pudra sürülür.)

* Romatizma ve mafsal ağrılarında buralara uygulanırsa kan dolaşımını uyaracağından ağrıların giderilmesine yarcımcı olur. Yalnız bu işleme deri kızarınca hemen son vermek gerekir.

*Kanı temizler, alyuvarları yeniler, kan yapıcıdır.Kan şekerini düşürür, ödemi giderir.

*Bağırsak temizleyici, gaz gidericidir. İdrar söktürücü, idrar yolları hastalıkları ve iltihaplarında , (çayı veya kökleri kaynatılarak içilir.)

*Bedeni güçlendirici ve uyarıcıdır. Vücudun savunma gücünü artırmak için ısırganın tohumları kullanılır.

*Fazla aybaşılarda, adet düzensizliklerinde, kanlı basurda ,burun kanamalarında durdurucu özelliğe sahiptir. Şurubu kanı pıhtılaştırır.

*Mide krapların da ve ülserinde, bağırsak ülserinde kullanılır. Karaciğer,safra kesesi, dalak akciğer hastalıklarında(yaprakları haşlanarak hazırlanır. Önleyici olarak da yıl boyunca günde 1 fincan içilir.)

*Gut ve fistüllere iyi gelir.(Çayı)

*Boğaz ağrılarında, göğsü yumuşatmada ve balgam söktürücü olarak kullanılır.(boğaz ağrılarında şurubu kullanılır.)

*Şeker hastalığı ve bulantısında; 50gr. ısırgan yaprağı, 1litre suda haşlanır, süzülür ve bu çay her yemekten önce bir çay bardağı içilir.

*Herhangi bir allerji rahatsızlığı olanlar (bahar nezlesi dahil) uzun bir süre ısırganotu çayı içmelidir. Soğuk algınlığına karşı korur.

*Tansiyon düşürücüdür.Zehirlenmelerde kullanılır.

*Damar kireçlenmesi ve damarları açmada kökleri kullanılır. Baldırlardaki damar tıkanıklıklarında, ısırgan kökü ayak banyosu, kramplarda ısırganotu banyosu yapılır. Kroner damarların daralmasında banyonun yanısıra, kaynatılmış bitkinin ılık suyu ile kalp bölgesine hafifçe masaj yapılır.

*Baş ağrılarında; 2.5 litre çay 1 güne yayılarak içilir. Prostat büyümesinde kökler kaynatılıp suyu içilir.

*Ağız çevresi ve koltukaltı iltihaplarını giderir.Kullanımı (genel) 3-4 ölçek sekrencebin, maydanoz, veya kereviz suyu, ısırganotu karıştırılıp günde 1-2 fincan içilir.

*Nasır ve tırnak mantarlarında çayı içilir. Ellerde bu çayla yıkanırsa güzelleştirir.

*Egzama ve sivilcelerde şurubuna batırılan pamukla yıkanır, temizlenir, aynı zamanda çayı içilir.

*Saçları canlandırır, dökülmesini önler, sıklaştırır, kepeği giderir. -Taze ısırgan ve kökü kaynatılarak suyuyla saçlar yıkanır. - Tenyür ile kafa derisine hergün masaj yapılır.

KULLANIM BİÇİMLERİ

Bu şifalı bitkiyi, yemeğini yaparak veya salata şeklinde yiyerek, kaynatılıp çay gibi demleyerek yada tohumlarını süzme balla karıştırarak kullanılabilir.

Çay Hazırlamak: Dolu bir çay kaşığı bitki, bir fincan kaynak suda haşlanır ve demlenmesi için kısaca beklenir.

Isırgan Tentürü: İlkbaharda veya sonbaharda sökülen kökler, bir fırça yardımı ile iyice yıkanır, küçük küçük kesilir ve şişenin boğazına kadar doldurulur. Köklerin üstüne çıkana kadar konyak eklenir ve 14 gün sıcak bir yerde bekletilir.

Ayak Banyoları: İki avuç dolusu yıkanmış kök, saplar ve yapraklar, 5 litre suya koyularak, 10-12 saat bekletilir ve sonra kaynama serecesine kadar ısıtılır. Banyo sırasında bitkiler suyun içerisinde kalır. Bu ayak banyosu, yeniden ısıtılarak, 2-3 kere daha kullanılabilir.

Saç Yıkama: 8-10 avuç taze veya kurutulmuş bitki, bir kabın içindeki 5 litre suya koyulur ve ağır ateşte, kaynayana kadar ısıtılır ve 5 dakika demlemeye bırakılır. Isırgan kökü kullanıldığında, iki avuç dolusu kök akşamdan soğuk suya koyulur, ertesi gün kaynayana kadar ısıtılır ve demlenmesi için 10 dakika beklenir. Bu durumda, saç yıkamak için sodalı sabun gerekir.
ÇÖREKOTU (Nigella sativa)

Bilinen 16 türü vardır. Şam çörekotu, kırk çörekotu bilinen türleridir. Karamuk, siyah susam ve çörekotu diye de anılır. Çörek otu, % 35-40 oranında yağ, acı madde, uçucu yağ, saponin, tanen, nigelon (bronşit nöbetlerine karşı), thymochinon (öd söktürücü) içerir.

*Vücuda kuvvet ve zindelik verir; bal ile macun yapıp yenebilir. Kan yapıcıdır; her sabah kuru üzümle beraber yenmeli.

*Çocukların gaz ve sancılarında; bir miktar çörekotu tohumu, bir tane hindistan ceviziyle de dövülür ve tülbente konup, çocuğun ağzına tutularak emzirilir.

*Kadınların hayzını söktürür. Anne sütünü artırır; balla yenmeye devam edilmelidir. Unutkanlığa faydalıdır, balla macun yapılıp yenmeli.

*Mide ve bağırsaktaki gazları söker, hazmı kolaylaştırır, iştah açar; ekmek ve keklere katılırsa da şişlik yapmaz.

*Böbrekteki kum ve taşları döker; şerbeti içilir veya 4 bardak suya 3 çorba kaşığı çörek otu dövülerek konur, üzerine 1 çay kaşığı sözme bal konur. Kaynatılıp süzülür. Günde üç kere 1'er çay bardağı içilir.

*Felç ve kazıklı hummaya (tetanoz) faydalıdır; çörek otu yağı burundan faydalıdır.

*Öksürük, balgam, nefes darlığı ve romatizmaya faydalıdır; balla karıştırılıp yenir veya macun yapılır. Grip ve nezleye, baş ağrısına; yağı burundan damlatılır veya çörek otu bir müddet sirke içinde bekletildikten sonra alınarak toz haline getirilir, enfiye gibi burna çekilir veya tohumları kavrulur, tütsüsü burna çekilir.

-Kulak için, sonradan meydana gelen üşütme, rüzgâr alma, iltihap tıkanıklıklarında; çörek otu yağı kulağa damlatılır.

*Diş ağrısı ve diş iltihaplanmalarında kullanılır; çörek otu sirke ile kaynatılıp ağızda gargara yapılır.

*Bağırsak ve karındaki kurt, parazit ve solucanları öldürür; sirke ile kaynatılıp aç karnına içilir.

*Basura faydalıdır; sirke ile kaynatılıp basura sürülürse veya yakılır elde edilen külü içilir veya acı kavun suyu ile merhem yapılır sürülürse faydası görülür.

*Vücudun muhtelif yerlerinde sızısı olanlar; sabunlu sıcak su ile yıkanır, çörek otu kavrularak dövülür ve yıllanmış zeytin yağı içine konur. Bu yağ sızılı kimsenin tepesinden ayağına kadar sürülür, hasta giydirilir. Soğuk rüzgâr değmeden yatağa yatırılır, iyice terletilir. Hasta terledikten sonra sızılar geçer ve vücut ipek gibi olur.

*Sivilce, uyuz, egzama gibi cilt hastalıklarına faydalıdır; çörek otu sirke ile kaynatılıp sürülür.

*Saçları besler, kepeği önler; çörek otu yağı saçlara sürülür.

*Çörek otu tütsüsü haşereleri öldürür.

GENEL KULLANIM

Kanser ve AIDS' bağışıklık sistemini güçlendirir. Bronkodiletatör (bronşları genişletici) dür.]

Macun: 1kg bala, 200gr. Çörek otu öğütülüp karıştırılır. Bir kaba konur, üstü tülbentle örtülür. Üç gün üç gece ay ve yıldızları görecek şekilde bekletilir.Sonra bu macundan 3 çay veya 1 şeker kaşığı günde 3 kere aç karnına yenir.

*UYARI: Çörek otunun balla kullanımı tavsiye edilir. Yüksek dozajda almamak gerekir.
ZEYTİN

Zeytinyağının Türleri:

1-Riviera zeytinyağı: Rafine ve Naturel z.yağının belli oranda karışımı ile elde edilir. Özellikle yemek ve kızartmalarda tercih dedilir. Asit oranı en fazla %1'dir.

2-Rafine zeytinyağı: Zeytinyağı asit oranı yüksek olduğundan rafine edilmesi gerekir. Fiziksel rafine işlemi sonrasında elde rafine zeytinyağı hemen hemen sıfır asit oranına sahiptir. Rafine yada Light z.yağı daha çok z.yağının kuvvetli lezzetine alışık olmayan kimseler tarafından tüketilir.

3-Naturel zeytinyağı: Sızma ve naturel olarak ikiye ayrılır. Sızma zeytinyağının asit oranı en fazla %1'dir. Zeytinyağı içinde en makbulü sızmadır. Çiğ olarak salata ve soslarda tüketilir. Naturel zeytiyağı yada extra extra zeytinyağında asit oranı %1-2 arasındadır.

*Yine zeytinin şekerinden, zeytin çiçeği kolonyasından, zeytin salatasından, sabunlarına kadar birçok ürünü devardır.

*Bugün dünyanın en önemli kanser ilacı köpek balığı kıkırdağıdır. Köpekbalığından çikan sgualene adlı madde sızma zeytinyağında bol miktarda bulunur Günde 100 cl . zeytinyağı tüketimiyle köpekbalığı kıkırdağından alınacak kadar sgualene alınır. Zeytinyağı kanser riskini % 50'ye yakın azaltmaktadır.

* Zeytinyağı hücreleri korur. Zeytinyağının içinde bulunan Oleiprine adlı madde sayesinde hücreler yenilerek kansere karşı hücreleri korur.

*Zeytin yağı üretim aşamasında ısıyla temas etmemesi gerekiyor. Bu nedenle sağlıklısı Riveriya değil, Sızma olanıdır. Aslında en doğrusu, kokusuna alışıp mümkün olduğunca az veya hiç rafine edilmemişi kullanmaktır.

*Zeytin ağacının dalları, yaprakları ve reçinesi olduğu kadar, yağıda yıllardır ilaçların bileşimlerinde yer alan doğal maddelerden birisidir, doğal bir ilaçtır.

*Yiyeceğin yanısıra merhem olarak da kullanılan zeytinyağı; tahrişin neden olduğu acı ile yanmayı giderici ve yumuşatıcı özellikleri olan losyondurda.

*Zeytinyağı, derinin foliküllerine penetre olabildiği için, gerek internal gerekse eksternal dokuların yara veya iritasyonunda ve enfeksiyonlara karşı faydalıdır.

*Sindirim sistemini etkiler; ister soğuk olsun, ister sıcak olsun zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir tabakayla sararak mide asitini azaltır. Yemek öncesi veya sonrası alınan bir kaşık zeytinyağı, mide zarını örtüp alkolün işlemesini önleyeceği gibi, karışık içkilerin yol açtığı sarhoşluğuda azaltır.