Bitkiler | Konular | Kitaplar

Bitki çayları doğru tüketilmeli

En basit tedavi uygulamalarından olan bitki çayları, doğru tüketildiği sürece hastalıklara iyi geliyor. Bu konuda merak edilen soruların cevaplarını 'Doğadan Gelen Sağlık: Bitki Çayları' kitabında bulabilirsiniz
Günümüzde bitki çayları, hastalıkların tedavisinde ve hastalıklardan korunmak için kullanılıyor. Ancak beklenen yararı sağlayabilmesi için bitkisel çayların bilinçli olarak hazırlanması ve tüketilmesi gerekiyor. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada; bitki çaylarının bilinçli tüketimine dikkat çekmek için deneyimlerini 'Doğadan Gelen Sağlık: Bitki Çayları' adlı kitabında topladı. İşte kitapta yer alan bazı önemli bilgiler:

ETKİLERİNE GÖRE AYRILIR
Bitkiler, fotosentez sonucu meydana gelen bileşenlerin biyolojik etki kuvvetlerine göre üç grup altında toplanır:
Kuvvetli etkisi olan bitkiler: İçinde kuvvetli biyolojik etkiye sahip bileşenler bulunan bitkilerin çay olarak kullanılması tehlikelidir. Yüksükotu gibi bitkilerin yer aldığı bu grup, aşırı dozda alındığında zehirlenmelere neden olabilir.
Orta etkili bitkiler: Uygun miktarlarda ve sıklıkta kullanıldığında zararlı olmazlar.
Zayıf etkili bitkiler: Önerilen miktarlarda kullanıldıklarında sakıncalı olmayan bitkilerdir. Papatya, tıbbi nane ve ıhlamur gibi bitkiler bu grupta yer alır.

HAZIRLANIŞLARI
Günümüzde çaylar mümkün olduğunca hızlı şekilde hazırlanarak tüketiliyor. Ancak açıkta ya da ambalajda satılıyor da olsa; daha kaliteli bir çay hazırlamak için belirli şeylere dikkat edilmelidir.
Çay hazırlanacak demlik ya da fincanların kaliteli porselen olması tercih edilmelidir. Özellikle uçucu bileşenlere sahip çayların hazırlanmasında kapaklı fincan kullanılması önerilir.
Çayın hazırlanmasındaki en temel gereksinimlerden biri de taze kaynatılmış ve yumuşak kalitedeki içme suyudur. Suyun birkaç kez kaynatılması, içindeki mineralleri değiştirdiği için çayın kalitesini olumsuz etkiler.
Bitki çaylarının hazırlanmasında uygulanan en klasik yöntem; enfüzyondur. 100 derecelik bir ısıya sahip olan suyun, çayın üzerine dökülmeden önce 80 dereceye kadar soğuması beklenmelidir. Bu, özellikle nane, melisa, adaçayı gibi uçucu bileşenlere sahip bitkiler ile hazırlanan çaylarda etkisinin azalmasının önlenmesi bakımından önemlidir. Çayın demlenme süresi de, istenen lezzetin sertliğine göre 5-15 dakika arasında değişiklik gösterir.

ÇAY BİTKİLERİNİN SAKLANMASI
Bitki kısımları, çay hazırlamak üzere ufalandığında oksijenin etkisi ile değişime uğramaya açık hale gelir. Bu nedenle sıkı kaplarda korunmalıdır. Kurutulmuş bitkiler üzerinde olumsuz etkisi olan diğer etken ise güneş ışığıdır. Bu yüzden karanlık yerlerde saklanmalıdır.

KOLAY SİNDİRİME AYVA BAKTERİYE KAKULE ÇAYI
FESLEĞEN ÇAYI
Hazırlanışı: Kurutulmuş toprak üstü kısımları ile hazırlanan çay 5-10 dakika demlendikten sonra içilir. Etkisi: Sindirimi kolaylaştırmak, gaz şikayeti ve şişkinliği gidermek için yararlı olur. İştahı uyarır.

AYVA ÇAYI
Hazırlanışı: Akşamları yatarken 1 çay kaşığı parçalanmamış ayva tohumu, bir fincan su içerisinde 5-10 dakika kadar demlenip içilir.
Etkisi: Öksürükte yatıştırıcı (siyanogenetik glikozit) etkisi vardır. Ayrıca boğazı yumuşatmak için (müsilaj) ıhlamur gibi bitkiler ile birlikte kullanılması önerilir.

HİNDİBA ÇAYI
Hazırlanışı: 2-4 gram toprak üstü kısmı ile hazırlanan çay, 10-15 dakika demlendikten sonra içilir.
Etkisi Hafif safra söktürücüdür ve sindirimi kolaylaştırır.

KAKULE ÇAYI
Hazırlanışı: Kapalı bir fincanda 1.5 gram toz edilmiş tohum üzerine kaynatılmış su ilave edilerek 10-15 dakika demlendikten sonra içilir.
Etkisi: Bakteri ve virüsler üzerinde etkilidir. Soğuk algınlığı, bronşit, öksürük ve yüksek ateş gibi şikayetlerin hafifletilmesinde yararlıdır. Bağışıklık sistemini destekler. Sık sık enfeksiyonlu hastalıklara yakalanan kişilerde direnç oluşmasına yardımcı olur.