Bitkiler | Konular | Kitaplar

Bitkilerin Faydaları

Bitkilerin Faydaları

Meyankökü

Meyankökü Boyu 50 cm ile 2 m arasında Çok yıllık otsu bir bitkidir.

Çiçekleri mavi mor renklidir. Meyankökü adı verilen kökleri tatlıdır. İçeriğinde glikoz, sakkaroz, nişasta, tanen, asparagin, yağ, zamk, reçine ve glisirizin vardır. Meyan balı da kökünden elde edilir. Üç yıllık kökler kullanılır.

Nelere faydalıdır
Grip, nezle, anjin ve nefes darlığında faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür.

Çuha Çiçeği (baharçiçeği) ve Faydaları

Bu bitki sık çiçek açan bir süs bitkisidir. Kökü kırmızı; yaprakları sarıdır. Çiçekleri ise; koyu sarı renkte olup, çuha gibi kıvrıktır.

Bağışıklık sistemini güçlendirir.

Bayanların özel günlerindeki baş ve karın ağrılarının (PMS ağrıları ve mensturel kramplar) giderilmesine yardım eder.

Hanımlardaki adet düzensizliklerinin giderilmesinde faydalıdır.

Menopoz semptomlarını azaltıcı etkisi vardır.

Çıbanotu ve Faydaları

Yavşanotu olarak ta bilinen çıbanotu, kuru toprağı sever. Ormanlarda, ağaçların kesilmiş olduğu yerlerde, çitlerin diplerinde, hendeklerde, yol ve orman kıyılarında yetişir. Toprağın üstünde yatan tüylü ve sürüngen sapındaki, kenarları dişli yaprakları gümüş gibi parlar. Başını yukarı doğru kaldırmış olan çiçek başağındaki çiçekler, açık mavi-menekşe rengidir.
Yapraklar, dokunulduğunda, saptan kolayca ayrılırlar. Çiçeklenme zamanı Mayıstan Ağustos� a kadardır. Üstünde çiçeklerin açmış olduğu, sap bölümü toplanır. En etkili olan bitkiler, orman kıyılarında ve meşe ağaçlarının altında yetişenleridir.

Çitlembik

Çitlembik 70 kadar türü olan bir çeşit sakız ağacının meyvesidir. Çitlembik ağacının meyveleri mercimekten az büyük ve buruk fıstık tadındadır.
Yaraları tedavi eder. Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur. Mide ağrılarını dindirir. Öksürüğü keser.

Civanperçemi (yaraotu) ve Faydaları

Kuru topraklarda, yol kenarında yetişir. Yaprakları uzun ve parçalıdır. Çiçekleri beyaz ve pembedir.Türkiye'de 40 kadar civanperçemi türü bulunmakta ve bunların birçoğu kullanılmaktadır. Türlerine göre 5-100 cm yükseklikte, yapraklar yünlü gibi tüylü ve parçalı, çiçekleri ; beyaz, fildişi beyazı, soluk sarı veya altın sarısı rengindedir.

Çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Mavimtrak renkli bir uçucu yağ taşır. Bu uçucu yağda azulen, limonen, sineol, borneol, pinenler, seskiterenler vardır. Bitki çayırlarda, dar tarla yollarında, yol kıyılarında ve tahıl tarlalarının kenarlarında kümeler halinde yetişir.

Kırkkilit Otu ve Faydaları

Kırkkilit,mesane ve böbrek rahatsızlıklarında, taş ve kum rahatsızlıklarında, çok faydalıdır.
Böbrek kumu, böbrek ve mesane taşlarında, sıcak Kırkkilit tam banyolarıı alınır ve aynı zamanda da Kırkkilit Otu Çayı içilir ve basınçlı bir biçimde boşaltabilmek için, idrar elden geldiğince tutulur.
Taş, bu durumda genellikle düşürülmektedir. Basur kanamalarına karşı içten çay biçiminde kullanılır. Kırkkilit otu, bir yandan kanama durdurucu özelliğe sahipken öte yandan da, çok önemli bir böbrek destekleyici bitkidir.

Koyun otu ve Faydaları

Kenarları dişli, tüysü, yeşil yaprakları,tepesinde yoğun salkımlar oluşturarak yazın açan küçük sarı çiçekleri vardır. Bu çiçeklerinden oluşan ve adına pıtrak denilen meyveleri çengel dikenli olur. Güneşli ve kısmen gölge yerleri ve nemli toprakları seven Koyunotu en çok orman kenarlarında görülür. Bitki, tohumlarının hayvan postuna takılıp çevreye taşınmasıyla yayılır ve tohumun düştüğü yerde çoğalır.

Koyunotu bitkisinin topraküstü kesimleri tanen, glikozitler, nikotinik ve şahsilik asitler, uçucu yağ ile B ve K vitaminlerini içerir. Güneşli kuru yerlerde, yol ve orman kıyılarında, çimenliklerde, tepelerde ve bayırlarda, ormanların açıklık bölgelerinde ve harabeliklerde yetişir.

Kişniş ve Yararları

Kişniş pembe beyaz renkli çiçekler açan, 30 - 50 cm boyunda, oldukça fena kokulu bir yıllık otsu bir bitkidir. Nemli çayır ve sırtlarda yetişir. Yaprakları açık yeşil renkli ve tüylüdür. Çiçekleri, dallarının uçlarında şemsiye şeklinde toplanmıştır.
Meyveleri nişasta, tanen, şekerler ve uçucu yağ taşır. Kişniş şekeri, likör yapımı, pastacılık ve eczacılıkta kullanılır.

Semizotunu haftada 3-4 kez tüketin

İçerdiği mineraller ve vitaminlerle sağlık veren semizotu, yüksek oranda lif içerdiği için kabızlığa iyi gelerek bağırsakları yumuşatırken sinirleri de dinlendirdiği ifade edildi.

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş Diyetisyeni Sevinç Yetişen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, beslenmede önemli bir yeri bulunan sebzelerden semizotunun, sahip olduğu mineral ve vitaminlerle sağlık verdiğini belirtti.

Yetişen, yüksek oranda lif içerdiği için kabızlığa iyi gelerek bağırsakları yumuşatan semizotunun, vücudu mikroplara ve soğuk algınlığına karşı da koruduğunu belirterek, semizotunun beyin yorgunluğuna da iyi geldiğini vurguladı.

Bu sebzenin sinirleri dinlendirip, uykunun düzene girmesine de yardımcı olduğunu anlatan Yetişen, şöyle konuştu:

Avrupada ilaç olarak satılan üzüm çekirdeğinin faydaları

Üzüm Çekirdeği Avrupa'da ilaç niyetine satılıyor. Mucizevî çekirdek ödemden, nezleye kadar bir çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Üzümün çok faydalı olduğu bilinir.

Özelliklede zihin açıcı yönü ile sınavlardan önce kuru üzüm tavsiye edilir. Ama birçoğumuz üzümü yerken çekirdeğinden muzdarip oluruz. Onu tüketmez, atarız. Hatta marketlerde en çok çekirdeksiz üzümler rağbet görür. Halbuki üzümün çekirdeği bugün birçok Avrupa ülkesinde ilaç niyetine, tabletler halinde satılıyor. Yavaş yavaş Türkiye'de de yaygınlaşmaya başlayan üzüm çekirdeği, yakında bütün eczanelerdeki yerini alacak gibi. Bu çekirdeğin en önemli faydası kan damarı onarıcısı olması. Kan damarları insan için hayati önem taşıyor.

Başınızdan ayak uçlarınıza kadar her doku kanla beslenir. İncecik kılcal damarlardan, geniş atardamarlara kadar, karmaşık kan damarları ağı sizin yaşam hattımızdır. Eğer kan damarları yaşlanır, hastalanır, zayıflar, incelir ve kan sızdırırsa, sağlığınız tehlikede demektir. Eğer oksijeni taşıyan kan düzgün bir biçimde akmıyorsa kalp kasınız hasar görebilir.

Şifa kaynagı dereotu

Salata, çorba, sos, balık ve et yemeklerinde kullanılan dereotunun tam bir şifa kaynağı olduğu ortaya çıktı.

Yrd. Doç. Dr. Atnan Uğur, gaz söktürücü, yatıştırıcı ve hazmettirici özellikleri bulunan dereotunun nefes açmak ve kötü ağız kokulardan arınmak için yarım ya da bir çay kaşığı tohumunun çiğnenmesinin yeterli olacağını belirtti. Dereotunun mide krampları ve spazmlarında da oldukça etkili olduğu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Atnan Uğur, tohumlarının kusma, hıçkırık ve karın şişmesi gibi rahatsızlıklara da iyi geldiğini kaydetti.

Dereotu tohumunun bal ile şerbet yapılarak içilirse kusmayı kolaylaştıracağını dile getiren Yrd. Doç. Uğur, “Tohumlarından yapılan çay, bağırsak yanmaları, karın ağrıları ve idrar yapamama gibi durumlarda fayda sağlamaktadır. Dereotu çayı yapmak için, ezilmiş 2 çay kaşığı dereotu tohumunu, kaynamakta olan suya atarak 2-3 dakika kaynatılması yeterlidir. On dakika kadar çayın demlenmesi beklendikten sonra, her yudumda nefesin açıldığı hissedilecektir. Çocuklara, gaz ve sancı durumlarında, seyreltilmiş çaydan daha az miktarlarda verilebilir” dedi.

Mide bulantısını ne geçirir?

Mide bulantısını ne geçirir? Mide bulantısı olduğunda ne yapabiliriz? İşte mide bulantısına iyi gelen bitkiler...

Kusacakmış gibi olma anlamına gelen mide bulantısı, hepimizin başına gelen tatsız bir durum. Mide bulantısı sık karşılaştığınız bir sorunsa, ilaçlara sarılmadan önce kendi kendinize, evde yapabileceklerinizi deneyin.

Mide bulantısı tek başına bir hastalıkdeğildir. Peki, bulantı neden olur?

Sindirim sistemi iltihaplanması

Sindirim sistemi iltihaplanması veya viral enfeksiyon bulantının en çok görülen ortaya çıkma nedenleri. Bu tanının konulabilmesi için mide bulantısı, kusma ve aynı zamanda ishal, baş ağrısı ve ateş belirtilerinin de görülüyor olması gerekiyor. Çoğu kez 24 saat içinde geçen bu durum, bazen birkaç gün de sürebiliyor.

Tansiyon hastaları mutlaka tüketmeli

Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Beslenme Bilimleri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurten Budak, yapılan araştırmaların gilâburu suyunun diyüretik etkileri olduğunu ortaya koyduğunu belirterek, bu kapsamda zayıflama diyetine de çok büyük destek olacağını söyledi.

Budak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gilâburunun Kayseri'ye özgü, özellikle bağlık alanlarda yetişen, kırmızı küçük meyveleri olan bir bitki olduğunu kaydetti.

Sonbaharda olgunlaşan gilâburu meyvelerinin toplanarak bir süre su içerisinde bekletildikten sonra, ezilerek çıkarılan suyunun içecek olarak tüketildiğini ifade eden Budak, bu bitkinin başka bölgelerde de bilindiğini ancak, suyunun sadece Kayseri'de içecek olarak tüketildiğini söyledi.

Budak, kendine özgü bir tadı ve kokusu olan gilâburu suyunun geleneksel olarak evlerde üretildiği gibi ticari olarak da satışa sunulduğunu belirterek, şöyle devam etti:

Kanser hücrelerini 24 saatte öldüren baharat

Çağımızın uzun ve zorlu bir sürece rağmen kesin tedavisi olmayan kanser hastalığı araştırmalarına göre Köri baharatında bulunan bir maddenin kanser hücrelerini öldürdüğü bildiriliyor.

Uzmanlara göre; köri baharatının elde edilmesinde kullanılan zerdeçalın içeriğindeki kurkumin maddesinin araştırmalarda yemek borusu kanseri hücrelerini öldürdüğünün belirlendiği açıklanıyor.

Araştırma ekibi; kurkuminin kanserli hücreleri 24 saat içerisinde öldürmeye başladığını gözlemlediklerini belirtiyorlar.

Kurkumin maddesinin iyileştirici etkisi bilinmesiyle bu araştırma sonuçlarına göre kanser hastalıklarında yeni tedavilerin geliştirilmesi yönünde yardımcı olacağı belirtiliyor.

Doğal insülin ahududu!..

Yazın sevilen meyvesi ahududu, içerdiği antosiyanin sayesinde kan şekerini düşürüyor.

Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Baş Diyetisyeni Sevinç Yetişen, yaptığı açıklamada, halk arasında “Ağaç çileği” veya “Sultan böğürtleni” olarak da bilinen ahududunun, sağlık açısından çok faydalı bir meyve olduğunu söyledi.

Özellikle temmuz ve ağustos aylarında tezgahlardaki yerini alan ahududunun, kan şekerinin düşmesine yardımcı olması nedeniyle şeker hastası kişiler tarafından rahatlıkla yenebileceğini ifade eden Yetişen, “Meyvelerdeki antioksidan özellik, büyük ölçüde antosiyanin adlı maddeden kaynaklanmaktadır. Bu madde ahudududa bol miktarda bulunmaktadır. Ayrıca ahududu, bu madde sayesinde insülin salınımını artırarak, kan şekerinin düşmesine yardımcı olur. Bu meyve, diyabeti olan kişilerin yararlanabileceği çok güçlü bir savunucudur” dedi.