Sindirim hastalığı olanlar dikkat!
Ülser, gastrit, reflü, spastik kolon gibi mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları olanlar Ramazan'da nasıl beslenmeli.
Ülser, gastrit, reflü, spastik kolon gibi mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları olanların Ramazan ayı boyunca beslenmelerine özen göstermeleri gün boyu bedenlerinin rahat etmesini kolaylaştırır.
Mide büyük bir sosise benzer. Besinlerin bağırsağa geçmeden önce bir süre kaldığı bir tür torba diye tanımlanabilir. Midenin üç temel fonksiyonu vardır:
Yutulan yiyecek için bir depo görevi yapar; yiyeceğin hidroklorik asit ve pepsin gibi sindirime yardımcı sıvılarla karışmasını sağlamak için çalkalama görevi üstlenir; vücuda yiyeceklerle giren birçok bakteri ve değişik mikroorganizmaları yok eder.
Reflüsü olanlar yemekten hemen sonra yatmamalı
İltihap kökenli (gastrit) ve diğer mide rahatsızlıkları sindirim güçlüğü olarak tanımlanan bir dizi bozukluğa yol açar. Midede şişkinlik, ağırlık duygusu, bulantı, geğirme, ağızda kötü tat ve koku, bazen yanma ve ekşime ile midenin olduğu bölgede ağrı görülür. Yine reflü de mide sıvısının yemek borusuna geri kaçması olarak basitçe tanımlanabilir. Bu durumda ise, sabahları ağızda acı bir tat, ağız ve boğazda oluşan aftlar, faranjit vb sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Mide fıtığı ve reflü hastalığı olanların yemek yedikten hemen sonra yatmamaları ve mide asidini artırıcı durum ve gıdalardan uzak durmaları gerekmektedir. Uzun süren bir açlığın ardından birden çok fazla miktarda yemek yenilmesi rahatsızlık oluşturacaktır.
Sindirim sorunu olanlar neye dikkat etmeli?
Gastrit ve peptik ülser:
Gastrit ve peptik ülserlilerde genellikle artmış mide asit salınımı mevcuttur. Açlık halinde ise hastaların şikayetleri artmaktadır. Yapılan araştırmalar ülser hastalarında orucun; kanama, delinme, tıkanma gibi komplikasyonları artırması nedeniyle, aktif ülser hastalarının oruç tutmamaları önerilmektedir. Daha önce ülser tanısı ile tadavi edilmiş ve kontrollerinde iyileştiği saptanmış kişilerin oruç tutmasında bir sakınca yoktur.
Ekşime, yanma, kazıntı gibi yakınmaları olan gastritlilerin, uzun süreli açlık durumlarında bu şikayetlerinin arttığı saptanmıştır. Bu nedenle bu hastaların da oruç tutmamaları ve mide asidini artırıcı gıdalardan uzak durmaları gerekmektedir.
Kronik pankreatit:
Kronik pankreatit hastalarının oruç tutmaları önerilmemektedir.Açlık sonrası ölçüsüz yemek yenmesinin mideyi aniden genişletebilir ve buna pankreas iltihaplanması eşlik edebilir.
Karaciğer hastalıkları:
Karaciğerdeki sorun siroza ilerlemiş ise uzun süre açlık konsantrasyon bozukluğuna neden olacaktır. Sirotik hastalarda, mide rahatsızlıkları da birlikte bulunduğu için, mide yakınmalarında artış gözlenir.
Kabızlık ve ishal:
Bağırsak hastalıkları genellikle kendini kabızlık ya da ishalle belli eder. Bunlar, crohn hastalığı, ülseratif kolittir. Diğer iltihabi bağırsak hastalıkları gibi günlük düzenli ilaç kullanım zorunluluğu, susuzluğa yatkınlık ve kronik bir hastalığa sahip olmanın getirdiği beslenme bozuklukları nedeniyle oruç tutmaları tavsiye edilmez.
Spastik kolon:
Spastik kolon adı ile bilinen "irritable bağırsak hastalığı" olanlarda ise; Ramazan boyunca manevi rahatlamanın getirdiği (endorfin isimli bir hormon salınımı sonucu) etki sonucu hastalık belirtilerinde azalma görülebilir. Kabızlık sorunu ile karşılaşmamak için günlük sıvı alımı artırılmalıdır. Sıvı alımı, iftar ile sahur öğününde bol su tüketerek ve öğünlerde ayran, cacık, komposto gibi sıvılar alınarak çoğaltılabilir.
Böbrek hastalıkları:
Böbrek hastalığı olanların vücutta sıvı dengeleri ayarlanamadığı için gün içinde bol bol sıvı almaları gerekmektedir. Bu nedenle oruç tutmamaları önerilmektedir. Diyalize giren böbrek hastaları ise kesinlikle oruç tutamazlar!
MİDE SORUNU OLANLARA ÖNERİLER
-Yemeklerinizi yavaş yiyiniz ve iyi çiğneyiniz.
-Yemeklerden sonra yatmayınız.
-Hızlı ve aşırı miktarda yemek yemeyiniz.
-Özellikle kızartma, baharatlı, salçalı ve aşırı yağlı gıdalardan uzak durunuz.
-Gerektiğinde doktor kontrolünde asit baskılayıcı tedavi alınız.
-Yemekleri ve içecekleri çok soğuk ve çok sıcak tüketmekten kaçınınız.
-Yağlar mide asit salgısını azaltıcı etkiye sahiptirler. Ancak diyet yağının artması başka hastalıklara (koroner kalp hastalıkları, kanser vb) zemin hazırlayacağından aldığınız yağ türü ve miktarına dikkat etmeniz gerekmektedir. Aldığınız enerjinin yüzde 25-30'u yağlardan gelmelidir. Yağlardan zeytin yağı, ayçiçek yağı ve mısır özü yağı gibi bitkisel yağları kavurmadan tüketmeyi tercih ediniz.
Süt tüketiminde aşırıya kaçmayın
-Yağda kızarmış/kavrulmuş etler, sucuk pastırma, sakatat, salam, sosis, salamura balık tüketmekten kaçınınız.
-Bazı bireylerde süt şekerine karşı intolerans görülmekte, karın ağrısı, gaz ve diyare (ishal) oluşmaktadır. Buna bağlı olarak; süt tüketiminde aşırıya kaçmamalı (1-2 su bardağı/ gün) ve yanında bir başka besinle (bisküvi, kabuksuz muz, etimek vb) beraber tüketmeye özen gösterilmelidir. Bu tarz rahatsızlığı olan bireyler rahatlıkla "laktozsuz süt" tüketebilirler.
-Kepekli tahıl ürünleri ve kuru baklagil türevlerini (kuru fasülye, nohut, barbunya, mercimek vb) tüketmekten sakınınız.
-Sebzeleri iyi pişmiş olarak tüketmeye özen gösteriniz. Ancak yemeklerin pişirilmesi sırasında yağı yakmamalı, tüm besinleri çiğden koymalı ve kavurmadan kaçınılmalıdır.
Ağrı yapan meyveleri diyetinizden çıkarın
-Asit içeri yüksek meyve (portakal, mandalina, kivi vb) ve meyve sularını tüketmeyiniz. Asitli meyveler dışındaki meyveleri (muz, elma, armut vb) kabuksuz olarak yiyebilirsiniz. Ancak bazı meyveler ağrıya neden oluyorsa diyetinizden çıkarınız.
-Tuz; mide duvarını olumsuz yönde etkilediği için mümkün olduğunca az tüketiniz, tuzlanmış salamura besinlerden kaçınınız.
-Baharatlar, mide duvarında ödem ve harabiyete neden olabilmektedir. Bu nedenle turşu, soğan, sarımsak, limon tuzu, zeytin, sirke ve acılı besinlerden uzak durmaya özen gösteriniz.
-Kahve; içerdiği kafein maddesi nedeni ile sindirim güçlüğüne neden olabilir. Ramazan süresince, su kaybına da neden olacağından, koyu çay, kahve, neskafe içmeyiniz.
SERİNLETEN BİR TARİF:
Malzemeler:
* 2 lt su
* 4 poşet yeşil çay
* 2 poşet rezene
* 1 kg elma (kabuklarıyla)
* 10 dal nane yaprağı
* 2 adet kabuk tarçın n 5-6 adet karanfil
* 1 limonun suyu
* 1 yemek kaşığı bal.
Yapılışı: Tüm malzemeleri 10 dakika kaynattıktan sonra cam bir sürahiye süzüp buzdolabında soğutabilir, buz ilavesi ve limon dilimleriyle iftarla sahur arasında 5-6 bardak içebilirsiniz.
UZMAN DİYETİSYEN: BANU TOPALAKÇI/BUGÜN GAZETESİ
Ülser, gastrit, reflü, spastik kolon gibi mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları olanların Ramazan ayı boyunca beslenmelerine özen göstermeleri gün boyu bedenlerinin rahat etmesini kolaylaştırır.
Mide büyük bir sosise benzer. Besinlerin bağırsağa geçmeden önce bir süre kaldığı bir tür torba diye tanımlanabilir. Midenin üç temel fonksiyonu vardır:
Yutulan yiyecek için bir depo görevi yapar; yiyeceğin hidroklorik asit ve pepsin gibi sindirime yardımcı sıvılarla karışmasını sağlamak için çalkalama görevi üstlenir; vücuda yiyeceklerle giren birçok bakteri ve değişik mikroorganizmaları yok eder.
Reflüsü olanlar yemekten hemen sonra yatmamalı
İltihap kökenli (gastrit) ve diğer mide rahatsızlıkları sindirim güçlüğü olarak tanımlanan bir dizi bozukluğa yol açar. Midede şişkinlik, ağırlık duygusu, bulantı, geğirme, ağızda kötü tat ve koku, bazen yanma ve ekşime ile midenin olduğu bölgede ağrı görülür. Yine reflü de mide sıvısının yemek borusuna geri kaçması olarak basitçe tanımlanabilir. Bu durumda ise, sabahları ağızda acı bir tat, ağız ve boğazda oluşan aftlar, faranjit vb sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Mide fıtığı ve reflü hastalığı olanların yemek yedikten hemen sonra yatmamaları ve mide asidini artırıcı durum ve gıdalardan uzak durmaları gerekmektedir. Uzun süren bir açlığın ardından birden çok fazla miktarda yemek yenilmesi rahatsızlık oluşturacaktır.
Sindirim sorunu olanlar neye dikkat etmeli?
Gastrit ve peptik ülser:
Gastrit ve peptik ülserlilerde genellikle artmış mide asit salınımı mevcuttur. Açlık halinde ise hastaların şikayetleri artmaktadır. Yapılan araştırmalar ülser hastalarında orucun; kanama, delinme, tıkanma gibi komplikasyonları artırması nedeniyle, aktif ülser hastalarının oruç tutmamaları önerilmektedir. Daha önce ülser tanısı ile tadavi edilmiş ve kontrollerinde iyileştiği saptanmış kişilerin oruç tutmasında bir sakınca yoktur.
Ekşime, yanma, kazıntı gibi yakınmaları olan gastritlilerin, uzun süreli açlık durumlarında bu şikayetlerinin arttığı saptanmıştır. Bu nedenle bu hastaların da oruç tutmamaları ve mide asidini artırıcı gıdalardan uzak durmaları gerekmektedir.
Kronik pankreatit:
Kronik pankreatit hastalarının oruç tutmaları önerilmemektedir.Açlık sonrası ölçüsüz yemek yenmesinin mideyi aniden genişletebilir ve buna pankreas iltihaplanması eşlik edebilir.
Karaciğer hastalıkları:
Karaciğerdeki sorun siroza ilerlemiş ise uzun süre açlık konsantrasyon bozukluğuna neden olacaktır. Sirotik hastalarda, mide rahatsızlıkları da birlikte bulunduğu için, mide yakınmalarında artış gözlenir.
Kabızlık ve ishal:
Bağırsak hastalıkları genellikle kendini kabızlık ya da ishalle belli eder. Bunlar, crohn hastalığı, ülseratif kolittir. Diğer iltihabi bağırsak hastalıkları gibi günlük düzenli ilaç kullanım zorunluluğu, susuzluğa yatkınlık ve kronik bir hastalığa sahip olmanın getirdiği beslenme bozuklukları nedeniyle oruç tutmaları tavsiye edilmez.
Spastik kolon:
Spastik kolon adı ile bilinen "irritable bağırsak hastalığı" olanlarda ise; Ramazan boyunca manevi rahatlamanın getirdiği (endorfin isimli bir hormon salınımı sonucu) etki sonucu hastalık belirtilerinde azalma görülebilir. Kabızlık sorunu ile karşılaşmamak için günlük sıvı alımı artırılmalıdır. Sıvı alımı, iftar ile sahur öğününde bol su tüketerek ve öğünlerde ayran, cacık, komposto gibi sıvılar alınarak çoğaltılabilir.
Böbrek hastalıkları:
Böbrek hastalığı olanların vücutta sıvı dengeleri ayarlanamadığı için gün içinde bol bol sıvı almaları gerekmektedir. Bu nedenle oruç tutmamaları önerilmektedir. Diyalize giren böbrek hastaları ise kesinlikle oruç tutamazlar!
MİDE SORUNU OLANLARA ÖNERİLER
-Yemeklerinizi yavaş yiyiniz ve iyi çiğneyiniz.
-Yemeklerden sonra yatmayınız.
-Hızlı ve aşırı miktarda yemek yemeyiniz.
-Özellikle kızartma, baharatlı, salçalı ve aşırı yağlı gıdalardan uzak durunuz.
-Gerektiğinde doktor kontrolünde asit baskılayıcı tedavi alınız.
-Yemekleri ve içecekleri çok soğuk ve çok sıcak tüketmekten kaçınınız.
-Yağlar mide asit salgısını azaltıcı etkiye sahiptirler. Ancak diyet yağının artması başka hastalıklara (koroner kalp hastalıkları, kanser vb) zemin hazırlayacağından aldığınız yağ türü ve miktarına dikkat etmeniz gerekmektedir. Aldığınız enerjinin yüzde 25-30'u yağlardan gelmelidir. Yağlardan zeytin yağı, ayçiçek yağı ve mısır özü yağı gibi bitkisel yağları kavurmadan tüketmeyi tercih ediniz.
Süt tüketiminde aşırıya kaçmayın
-Yağda kızarmış/kavrulmuş etler, sucuk pastırma, sakatat, salam, sosis, salamura balık tüketmekten kaçınınız.
-Bazı bireylerde süt şekerine karşı intolerans görülmekte, karın ağrısı, gaz ve diyare (ishal) oluşmaktadır. Buna bağlı olarak; süt tüketiminde aşırıya kaçmamalı (1-2 su bardağı/ gün) ve yanında bir başka besinle (bisküvi, kabuksuz muz, etimek vb) beraber tüketmeye özen gösterilmelidir. Bu tarz rahatsızlığı olan bireyler rahatlıkla "laktozsuz süt" tüketebilirler.
-Kepekli tahıl ürünleri ve kuru baklagil türevlerini (kuru fasülye, nohut, barbunya, mercimek vb) tüketmekten sakınınız.
-Sebzeleri iyi pişmiş olarak tüketmeye özen gösteriniz. Ancak yemeklerin pişirilmesi sırasında yağı yakmamalı, tüm besinleri çiğden koymalı ve kavurmadan kaçınılmalıdır.
Ağrı yapan meyveleri diyetinizden çıkarın
-Asit içeri yüksek meyve (portakal, mandalina, kivi vb) ve meyve sularını tüketmeyiniz. Asitli meyveler dışındaki meyveleri (muz, elma, armut vb) kabuksuz olarak yiyebilirsiniz. Ancak bazı meyveler ağrıya neden oluyorsa diyetinizden çıkarınız.
-Tuz; mide duvarını olumsuz yönde etkilediği için mümkün olduğunca az tüketiniz, tuzlanmış salamura besinlerden kaçınınız.
-Baharatlar, mide duvarında ödem ve harabiyete neden olabilmektedir. Bu nedenle turşu, soğan, sarımsak, limon tuzu, zeytin, sirke ve acılı besinlerden uzak durmaya özen gösteriniz.
-Kahve; içerdiği kafein maddesi nedeni ile sindirim güçlüğüne neden olabilir. Ramazan süresince, su kaybına da neden olacağından, koyu çay, kahve, neskafe içmeyiniz.
SERİNLETEN BİR TARİF:
Malzemeler:
* 2 lt su
* 4 poşet yeşil çay
* 2 poşet rezene
* 1 kg elma (kabuklarıyla)
* 10 dal nane yaprağı
* 2 adet kabuk tarçın n 5-6 adet karanfil
* 1 limonun suyu
* 1 yemek kaşığı bal.
Yapılışı: Tüm malzemeleri 10 dakika kaynattıktan sonra cam bir sürahiye süzüp buzdolabında soğutabilir, buz ilavesi ve limon dilimleriyle iftarla sahur arasında 5-6 bardak içebilirsiniz.
UZMAN DİYETİSYEN: BANU TOPALAKÇI/BUGÜN GAZETESİ
Ramazan Sofrası
- Doğru beslenerek susuzluğu yenin
- Oruçluyken enerjik kalmanın püf noktaları
- Ramazan'da sağlıklı beslenme kılavuzu
- Ramazan'da uzun uzun çiğneyerek yemek yiyin!
- Sağlık dolu bir sahur
- Sahur için altın değerinde ipuçları
- Sahurda ceviz, fındık ve badem tokluğu uzatıyor
- Sahurda yenilen yumurta ve yulaf tüm gün tok tutar
- Sindirim hastalığı olanlar dikkat!